home icon ile ilgili görsel sonucu Prof. Dr. Özcan UZUN
Psikiyatri Uzmanı
 
                
PREMENSTRUEL SENDROM (ADET ÖNCESİ GERGİNLİK)

 

Premenstruel sendrom (PMS) kadınlarda adet öncesi dönemde başlayan ruhsal ya da fiziksel birtakım belirtiler topluluğunu ifade eden bir terimdir. Bu belirtiler genellikle adetin başlamasına bir hafta ortaya çıkar ve adet görülmesiyle birlikte birkaç günde kaybolurlar.

Kadın doğası oldukça karmaşıktır. Kadının doğasını anlayabilmek için PMS'nin ne olduğu toplumun her bireyi tarafından bilinmelidir. Özellikle işverenlerin ve eşlerin iletişimde oldukları kadınla ilişkilerinin sağlıklı bir şekilde yürüyebilmesi için bu konu hakkında mutlaka bilgi sahibi olmaları gerekir.

Sıklık

Aslında her kadında adet öncesi dönemde bazı belirtiler ortaya çıkar. Bu belirtilerin amacı kadının adet olacağından haberdar edilmesi ve böylece hazırlıksız yakalanmasının engellenmesidir. Bu belirtiler kadınların yarısından daha azında rahatsız edici, ancak dayanabilecek şiddette olurken, %5 kadın oldukça şiddetli belirtiler hisseder. Burada premenstruel belirtiler ile premenstruel sendrom arasındaki ayrımı yapmak önemlidir.

PMS kadının yaşantısını derinden etkileyen sosyal bir durum olarak kabul edilebilir: Amerika'da yapılan bir istatistiksel çalışma bu ülkede kadınların adet öncesi dönemlerinde daha fazla suç işlediklerini ortaya koymaktadır. Aynı raporda tıbbi ya da psikiyatrik bir hastalık nedeniyle hastaneye yatırılan, intihara teşebbüs eden kadınların, çocuklarını normalde önemsenmeyecek ufak bazı şikayetler nedeniyle doktora götüren kadınların önemli bir kısmının adet öncesine yakın günlerde oldukları görülmektedir.

PMS ergenlik döneminden önce ve menopozda çok ender görülür ve bir doğurganlık çağı hastalığıdır. Sıklıkla 30-45 yaş arası kadınlarda gözlenir. Ailevi bir eğilim söz konusu olmasına karşın, sosyal sınıf ve ırksal farklılıklar göstermez. Doğum kontrol hapı kullananlarda belirtiler şiddetlenebilir.

Nedeni

PMS'nin nedeni tam olarak belli değildir. Mineral yetersizliği (magnezyum, çinko), vitamin yetersizliği (A, B vitaminleri), hormonal dengesizlik (progesteron yetmezliği), vücutta aşırı sıvı tutulumu, prostaglandin ve nörotransmitter dengesizliği ve psikosomatik nedenler üzerinde durulmaktadır.

Belirtileri

PMS en ağır şeklinde tüm vücut sistemlerini etkileyebilir ve bu durumda her organa ait belirtiler meydana gelebilir. PMS belirtileri hafif adet öncesi belirtileri şeklinde olabilir, doktora başvuracak kadar, ancak dayanılabilir şiddette olabilir ve iş kaybına, sosyal ilişkilerde sorunlara, kişide depresyona yol açacak kadar şiddetli olabilir.

PMS'nin ruhsal belirtileri depresyon, yorgunluk hissi, aşırı uyuma, çevreye ilginin azalması, duygu durumunda dalgalanmalar, sinirlilik, gerginlik, asabileşme şeklinde olabilir.

Memelerin dolgunlaşması, büyümesi ve ileri derecede hassaslaşması şeklinde meme belirtileri olabilir.

Vücutta ödemlere (şişmeler), 1.5 kilogramdan fazla ağırlık artışına, karında şişkinliğe ve elbiselerin dar gelmesine yol açan sıvı tutulumu ortaya çıkabilir.

Başağrısı, bulantı-kusma, kabızlık, ishal, iştah artışı, aşırı susama, alkole tahammülsüzlük, cinsel istek artışı, akne (sivilce) ortaya çıkması diğer sık gözlenen belirtilerdir.

Tanı

PMS tanısı koymak kolay değildir. Adet öncesi dönemde bazı belirtilerle başvuran her kadına PMS tanısı koymak, kadının gereksiz yere bazı tedavilere ve bunların yan etkilerine maruz kalması anlamına geleceğinden ancak belli bazı kriterleri taşıyanlara PMS tanısı konur.

PMS tanısı koymak için aşağıdakilerin mutlaka var olması gerekir:

1- Belirtiler düzenli olarak ortaya çıkmalı ve kaybolmalıdır: siklusun ikinci yarısında ortaya çıkan belirtilerin şiddeti giderek artar.

2- Adet görüldükten sonra belirtiler üç gün içinde kaybolmalıdır.

3- Her ay olan siklus döneminde en az 10 gün süren belirtisiz bir dönem var olmalıdır.

4- Belirtiler arka arkaya en az üç siklusta görülmüş olmalıdır.

5- Belirtiler iş yaşamı, sosyal yaşamı ve kişisel ruhsal dengeyi etkileyecek kadar şiddetli olmalıdır (Tüm premenstruel belirtiler sendrom değildir!)

Kadınlar PMS tanısını genellikle kendi kendilerine koyarak doktora başvururlar. Ancak bu kadınların yarısında gerçekte abartılı premenstruel belirtiler söz konusudur, ya da başka bir hastalık vardır. Tedavinin doğru bir şekilde verilebilmesi için komple bir jinekolojik sorgulama ve muayene yapılmalı, bazı destekleyici laboratuar tetkikleriyle tanıya gidilmelidir.

Tedavi

Belirtileri hafif ya da orta şiddette olan hastalar ilaç tedavisi dışında alınabilecek önlemlerden iyi fayda görebilirler. PMS nedeniyle kadın günlük işlerini yapamayacak duruma gelmişse, sosyal ilişkilerinde problemler ortaya çıkıyorsa, intihar girişimi, açık saldırganlık gibi psikiyatrik belirtiler ortaya çıkıyorsa ilaçla tedavi uygulanır.

Bilgilendirme: PMS'li olan kadının "aklını kaçırmadığını" bilmesi önemlidir. Belirtilerin giderek kötüleşmeyeceğini, aksine yaşı ilerledikçe azalacağını, olayın hormonlara karşı dokuların bir tür hassas cevabı olduğunu, birçok kadında bu belirtilerin olduğunu ve tedavisi olan bir hastalık olduğunu bilmesi önemlidir

Gıdalar: Kafein (kahve, çay, çikolata, kola ve bazı ağrı kesicilerde bulunur) PMS'ye bağlı başağrılarının ve meme ağrılarının kötüleşmesine neden olabilir. PMS'li kadınlar siklusun ikinci yarısında (yumurtlama sonrasında) alkole karşı aşırı duyarlılık geliştiğinden bu günlerde alkol alınması PMS belirtilerinin artmasına neden olabilir.

Egzersiz: Düzenli egzersiz PMS belirtilerini hafiflettir. Muhtemelen bu durum egzersizin beyin endorfin seviyesini artırıcı özelliğine bağlıdır (endorfin vücuttan salgılanan "morfin"dir ve rahahatlatıcı, gevşetici özellikleri vardır). Haftada en az üç kere yirmişer dakikalık egzersizlerin düzenli olarak sürdürülmesi mutlaka fayda verir.