Obsesif kompulsif bozukluğun (OKB) başlıca
özelliği obsesyonlar (saplantılar) ve kompulsiyonların (zorlantılardır)
bulunmasıdır. Obsesyonlar, kişinin aklından çıkartamadığı ve
aklına gelmesine engel olamadığı, rahatsızlık ve sıkıntı veren,
yani kaygı uyandıran ısrarlı fikirler, düşünceler ya da
görüntülerdir. Bu kaygı, günlük yaşam ile ilgili genel
kaygılardan farklıdır. Kompulsiyonlar ise obsesyonları
rahatlatmak için yapılan tekrarlayan hareketler, davranışlar ve
düşünceler olarak tanımlanırlar.
Obsesyonlar (Takıntılar)
Bu bozukluk sırasında kimi zaman istenmeden
gelen, uygunsuz olarak yaşanan ve belirgin bunaltı ya da
sıkıntıya neden olan, yineleyici ve sürekli düşünceler, dürtüler
ya da düşlemlerdir. Düşünceler, dürtüler ya da düşlemler sadece
gerçek yaşam sorunları hakkında duyulan aşırı üzüntüler
değildir. Kişi bu düşünceleri, dürtüleri ya da düşlemlerine
önem vermemeye ya da bunları baskılamaya çalışır ya da başka bir
düşünce ya da eylemle bunları etkisizleştirmeye çalışır. Kişi obsesyonel düşüncelerini, dürtülerini ya da düşlemlerini kendi
zihninin bir ürünü olarak görür (düşünce sokulmasında olduğu
gibi değildir).
En sık görüleni bulaşma obsesyonudur. Bunu
yıkama, yıkanma, temizleme yada bulaşık olduğu düşünülen
nesneden kompulsif kaçınma izler. Korkulan nesne genellikle
kaçınılması zor olan bir nesnedir (dışkı, idrar, toz yada mikrop
gibi). Korkulan nesneye karşı en çok duyulan duygusal tepki
anksiyete olursa da obsesif utanç, iğrenme ve tiksinmede sık
görülür.
İkinci semptom örüntüsü kuşku obsesyonudur. Bunu
kontrol etme kompulsiyonu izler.
Üçüncü örüntü bir kompulsiyon olmaksızın, zihne
yerleşen obsesyonel düşüncelerin taşınmasıdır. Bu obsesyonlar
genellikle cinsel yada saldırgan bir eylemle ilintili yineleyici
düşüncelerdir ve hasta bu düşüncelerinden ötürü kendi kendini
kınamaktadır.
En sık görülen dördüncü örüntü simetri ya da kesin olma obsesyonudur. Bunu yavaşlama
kompulsiyonu izler. Bu hastaların bir yemek yemeleri, tıraş
olmaları saatler alır. Obsesif kompulsif hastalarda dinsel
obsesyonlar ve istifçilikte sık gözlenir.
Kompulsiyonlar
Kişinin obsesyona bir tepki olarak ya da katı bir
biçimde uygulanması gereken kurallarına göre yapmaktan kendini
alıkoyamadığı yineleyici davranışlar (el yıkama, düzene koyma,
kontrol etme gibi) ya da zihinsel eylemlerdir (dua etme, sayı
sayma, bir takım sözcükleri sessiz bir biçimde söyleyip durma
gibi). Davranışlar ya da zihinsel eylemler, sıkıntıdan
kurtulmaya ya da var olan sıkıntıyı azaltmaya ya da korku
yaratan olay ya da durumdan korunmaya yöneliktir; ancak bu
davranışlar ya da zihinsel eylemler ya etkisizleştirilmesi ya da korunulması tasarlanan şeylerle gerçekçi bir biçimde ilişkili
değildir ya da açıkça çok aşırı bir düzeydedir.
Sıklığı
Obsesif kompulsif bozukluğun yaşam boyu görülme
sıklığı ortalama % 2-3'tür. Kadın ve erkeklerde eşit oranlarda
görülür. OKB çocuklarda ve ergenlerde de görülebilmektedir. OKB
genellikle erkeklerde daha erken başlangıçlı olmak üzere,
sıklıkla ergenliğin son dönemlerinde ya da erişkinliğin
başlangıç yıllarında ortaya çıkmaktadır.
Tanı
A. Obsesyonlar ya da kompulsiyonlar vardır:
Obsesyonlar aşağıdakilerden (1), (2), (3), (4) ile tanımlanır:
(1) Bu bozukluk sırasında kimi zaman istenmeden
gelen ve uygunsuz olarak yaşanan ve belirgin anksiyete ya da
sıkıntıya neden olan, yineleyici ve sürekli düşünceler, dürtüler ya da düşlemler
(2) Düşünceler, dürtüler ya da düşlemler sadece gerçek yaşam
sorunları hakkında duyulan aşırı üzüntüler değildir
(3) Kişi, bu düşünceleri, dürtüleri ya da düşlemlerine önem
vermemeye ya da bunları baskılamaya çalışır ya da başka bir
düşünce ya da eylemle bunları etkisizleştirmeye çalışır
(4) Kişi, obsesyonel düşüncelerini, dürtülerini ya da
düşlemlerini kendi zihninin bir ürünü olarak görür (düşünce
sokulmasında olduğu gibi değildir).
Kompulsiyonlar aşağıdakilerden (1) ve (2) ile tanımlanır:
(1) Kişinin, obsesyona bir tepki olarak ya da katı bir biçimde
uygulanması gereken kurallarına göre yapmaktan kendini
alıkoyamadığı yineleyici davranışlar (örn. el yıkama, düzene koyma,
kontrol etme) ya da zihinsel eylemler (örn. dua etme, sayı
sayma, bir takım sözcükleri sessiz bir biçimde söyleyip durma)
(2) Davranışlar ya da zihinsel eylemler, sıkıntıdan kurtulmaya
ya da var olan sıkıntıyı azaltmaya ya da korku yaratan olay ya
da durumdan korunmaya yöneliktir; ancak bu davranışlar ya da
zihinsel eylemler ya etkisizleştirilmesi ya da korunulması
tasarlanan şeylerle gerçekçi bir biçimde ilişkili değildir ya da açıkça çok aşırı bir düzeydedir.
B. Bu bozukluğun gidişi sırasında bir zaman kişi
obsesyon ya da kompulsiyonlarının aşırı ya da anlamsız olduğunu
kabul eder. Not: Bu çocuklar için geçerli değildir.
C. Obsesyon ya da kompulsiyonlar belirgin bir sıkıntıya neden
olur, zamanın boşa harcanmasına yol açar (günde bir saatten daha
uzun zaman alırlar) ya da kişinin olağan günlük işlerini,
mesleki (ya da eğitimle ilgili) işlevselliğini ya da olağan
toplumsal etkinliklerini ya da ilişkilerini önemli ölçüde bozar.
D. Başka bir Eksen I bozukluğu varsa, obsesyon ya da
kompulsiyonların içeriği bununla sınırlı değildir (örn. Bir yeme
bozukluğunun olması durumunda yemek konusu üzerinde düşünüp
durma; Trikotillomaninin olması durumunda saç çekme üzerinde
durma; Vücut dismorfik bozukluğunun olması durumunda dış
görünümle aşırı ilgilenme; bir Madde kullanım bozukluğunun
olması durumunda ilaçlar üzerinde düşünüp durma;
Hipokondriasisin olması durumunda ciddi bir hastalığı olduğu
biçiminde düşünüp durma, bir Parafilinin olması durumunda cinsel
dürtüler ya da fanteziler üzerinde düşünüp durma ya da Majör
depresif bozukluk olması durumunda suçluluk üzerine geviş
getirircesine düşünme).
E. Bu bozukluk bir maddenin (örn. Kötüye kullanılabilen bir
ilaç) ya da genel tıbbi bir durumun doğrudan fizyolojik
etkilerine bağlı değildir.
Eşlik eden hastalıklar
OKB’ye sıklıkla diğer psikiyatrik belirtiler ve
rahatsızlıklar eşlik edebilir. Bunlardan en sık görüleni
depresyondur. Panik bozukluğu, fobiler ve yeme bozuklukları da
sıklıkla eşlik eden diğer bozukluklardır. Bu nedenle, aşağıda da
belirtildiği gibi, doğru teşhis ve tedavi için belirtiler ortaya
çıktığında bir psikiyatrist ile görüşmek önem kazanmaktadır.
OKB’ye çeşitli tıbbi hastalıklar da neden olabilir. Özellikle
bazı nörolojik hastalıklar ya da nörolojik belirtiler veren
diğer tıbbi hastalıklar OKB belirtileri ile başlayabilir. Bu
nedenle özellikle geç yaşta başlayan OKB’ de altta yatan bir
tıbbi bozukluğun araştırılması diğer bütün psikiyatrik
hastalıklarda olduğu gibi önerilmektedir.
Tedavi
Yukarıda da belirtilmiş olduğu gibi, OKB
belirtileri ortaya çıktığında bir psikiyatri uzmanı ile görüşmek
önemlidir. Böylelikle doğru bir teşhis konulabilecek ve doğru
bir tedavi başlanması mümkün olabilecektir. Ayrıca altta yatan
bir hastalık varsa ilerlemesinin önüne geçme olasılığı
artmaktadır. Tedavide ilaçlara ve psikoterapiye yer
verilmektedir. Psikiyatrideki tedaviler, tıbbın diğer dallarında
olduğu gibi tüm dünyada ve Türkiye'de çeşitli araştırmaların
sonucunda belli kurallarla belirlenmiştir. Psikiyatrik tedavi
ile belirtilerde gerileme ve düzelme sağlamak mümkündür.
|