home icon ile ilgili görsel sonucu Prof. Dr. Özcan UZUN
Psikiyatri Uzmanı
 
    
KİŞİLİK BOZUKLUKLARI

 

Kişilik kavramından, bir insanı başkalarından ayıran duyuş, tutum, davranış örüntülerini içeren tüm ruhsal özellikler anlaşılır. Çok çeşitli toplumsal ve kişisel ortamlarda sergilenen, bireyin kendisini ve çevresini algılaması, ilişki kurma biçimi ve düşünceleri ile ilgili süre giden bir örüntüdür. Karakter genellikle kişilikle aynı anlamda kullanılır. Ancak, karakter kavramını kişiliğin en belirgin özellikleri olarak ayırma eğilimi de bulunmaktadır.

Kişilik bozukluğu

Her insan çevresiyle sürekli etkileşim halindedir ve çevresine uyum sağlamaya çalışır. Kendi yararına olan, ama çevresine de ters düşmeyen çözümler geliştirir. Kendi dürtüleriyle çevre istemlerini bağdaştırmaya çalışır. Bu amaca genellikle egonun düzenleyici, uzlaştırıcı ve bütünleyici işlevleri ile ulaşır. Kişilik bozukluklarında uyumsuzluk ego ile çevre arasındadır. Kişilik bozukluğu kendini insanlar arası ilişkilerde gösterir. Kısaca kişilik bozukluğu, kişinin kültürüne göre beklenenden önemli ölçüde sapmalar gösteren, süre giden bir iç yaşantı ve davranış örüntüsüdür. Yaygındır ve esnekliği yoktur, ergenlik veya genç erişkinlik yıllarında başlar, zamanla kalıcı olur. Sıkıntı ve işlevsellikte bozulmaya yol açar.

Kişilik yapılarının temel ortak özellikleri

Kişiliğin çekirdekleri yaşamın ilk yıllarında atılır ve oluşur. Kişiliğin gelişmesi ergenlik ve delikanlılık çağının sonuna kadar sürer. Sonuçta kişilik uzun bir zaman diliminde şekillenir. Herkesin kişiliği kendine özgüdür. Kişilik uzun bir zaman diliminde şekillendiği için katıdır ve değişmez bir yapıdadır.  Kişilik çizgileri ve nitelikleri egosintoniktir. Yani kişinin normal dışı davranışları kendini rahatsız etmez, tersine haz vericidir. Alloplastik uyum vardır. Yani kişilik bozukluğu olan bir kimse kendini çevreye değil, çevreyi kendisine uydurma yolunu seçer. 

Tedavi

Genellikle hastalar motive değillerdir. Buna karşılık pek çok ve karışık uygulamalar kullanılır. Psikanaliz, psikanalitik psikoterapi, destekleyici psikoterapi, grup terapisi, aile terapisi, çevre terapisi uygulanmaktadır. Diğer bir seçenek farmakoterapidir.

Sınıflandırma:

Paranoid kişilik bozukluğu

Başlıca özelliği başkalarının davranışlarını kötü niyetli olarak yorumlayıp sürekli bir güvensizlik ve kuşkuculuk gösterme örüntüsüdür. Genel toplumda yaygınlığı %0.5-2.5 arasındadır.  Kronik şizofreni akrabalarında daha yaygındır. Strese tepki olarak çok kısa süren psikotik epizodlar yaşayabilirler (saatler süren). Şizofreni veya sanrısal bozukluğun öncesinde görülebilir.

Aşağıdakilerden en az dördünün olması ile belirlidir:

1. Yeterli bir temele dayanmadan başkalarının kendisini sömürdüğünden,  aldattığından veya kendine zarar verdiğinden kuşkulanır.

2. Dostlarının veya iş arkadaşlarının kendine olan bağlılığı veya güvenirliği üzerine yersiz kuşkuları vardır.

3. Söylediklerinin kendisine karşı kötü niyetle kullanılacağından yersiz korkuları olduğundan başkalarına sır vermek istemez.

4. Sıradan sözlerden, olaylardan aşağılandığı veya kendisine gözdağı verildiği şeklinde anlamlar çıkarır.

5. Sürekli kin besler.

6. Karakterine ve itibarına saldırıldığı yargısını taşır ve öfke ve karşı saldırıda bulunur.

7. Haksız yere eşinin sadakatsızlığı ile ilgili kuşkulara kapılır.

Şizoid kişilik bozukluğu

Başlıca özelliği sürekli toplumsal ilişkilerden kopma ve başkalarıyla birlikte olunan ortamlarda duyguların anlatımında kısıtlı kalma örüntüsüdür. Kesin yaygınlığı bilinmiyor.  Erkeklerde daha fazladır. Kronik şizofreni akrabalarında daha yaygındır. Strese tepki olarak çok kısa süren psikotik epizodlar yaşayabilirler (saatler süren). Şizofreni veya sanrısal bozukluğun öncesinde görülebilir.

Aşağıdakilerden en az dördünün olması ile belirlidir:  

1. Ailenin bir parçası değilmiş gibi davranır; yakın ilişkiye girmez ve yakın ilişkilerden zevk almaz. 

2. Çoğunlukla tek bir etkinlikte bulunmayı tercih eder.

3. Cinsel deneyim yaşamaya karşı oldukça ilgisizdir.

4. Çok az etkinlikten zevk alır.

5. Yakın arkadaşı ve sırdaşı yoktur.

6. Övgü ve eleştirilere karşı ilgisiz kalır.

7. Duygusal soğukluk, kopukluk veya tekdüze bir duygulanım gösterir.

Şizotipal kişilik bozukluğu

Başlıca özelliği yakın ilişkilerde birdenbire rahatsızlık duyma ve yakın ilişkilere girebilme becerisinde azalma ile belirli, toplumsal ve kişilerarası yetersizliklerin yanı sıra bilişsel ya da algısal çarpıklıkların ve alışılagelenin dışında davranışların olduğu yaygın bir örüntünün olmasıdır.  Toplumda yaygınlığı %3 dolayındadır. Strese tepki olarak çok kısa süren psikotik epizodlar yaşayabilirler (saatler süren). Küçük bir bölümünde şizofreni veya kısa psikotik bozukluk gelişebilir.

Aşağıdakilerden en az dördünün olması ile belirlidir:

1. Referans fikirler.

2. Davranışı etkileyen, kültürü ile uyumlu olmayan acayip inanışlar, büyüsel düşünceler.

3. Olağandışı algısal yaşantılar, bedensel yanılsamalar.

4. Acayip düşünüş ve konuşma biçimi.

5. Kuşkuculuk ya da paranoid düşünce.

6. Uygunsuz ya da kısıtlı duygulanım.

7. Acayip, kendine özgü davranış veya görünüm.

8. Yakın arkadaş ve sırdaşların olmaması.

9. Azalmayan aşırı toplumsal anksiyete, paranoid korkular

Antisosyal kişilik bozukluğu

Başlıca özelliği başkalarının haklarını saymama, başkalarının haklarına saldırma ile giden yaygın bir örüntü olmasıdır. Bu tanı 18 yaşından önce konmaz (18 yaşından önce Davranım bozukluğu tanısı kullanılır). Toplumda yaygınlığı, erkeklerde %3, kadınlarda %1 dolayındadır.

Aşağıdakilerden en az üçünün olması ile belirlidir:

1. Tutuklanması için zemin hazırlayan tekrarlayıcı eylemlerde bulunma, yasalara ve toplumsal kurallara ayak uyduramama.

2. Sürekli yalan söyleme, takma isim kullanma, kişisel çıkar ve zevki için başkalarını atlatma.

3. Dürtüsellik ve gelecek için tasarılar yapamama.

4. Yineleyen kavgalar veya saldırılarla belirli sinirlilik ve saldırganlık.

5. Kendi ve başkalarının güvenliği konusunda umursamazlık

6. Bir işi sürekli götürememe, mali yükümlülüklerini yerine getirememe ile belirli sürekli sorumsuzluk.

7. Başkalarına zarar verme, kötü davranma veya bir şey çalma durumuna karşı ilgisizlik veya bunlara kendine göre mantıklı açıklamalar getirme, vicdan azabı çekmeme.

Borderline (sınır) kişilik bozukluğu

Kişilerarası ilişkilerde benlik algısında ve duygulanımda tutarsızlık ve belirgin dürtüselliğin olduğu sürekli bir örüntü vardır. Yaygınlığı %2 çıvarındadır. Büyük çoğunluğunda 40.lı yaşlarda stabilite meydana gelir.

Aşağıdakilerden beşinin olması ile belirlidir:

1. Gerçek veya hayali bir terk edilmeden kaçınmak için çılgınca çabalar gösterme.

2. Gözünde aşırı büyütme ve yerin dibine sokma uçları arasında gidip gelme, gergin ve tutarsız kişilerarası ilişkilerin olması.

3. Kimlik karmaşası: belirgin olarak ve sürekli bir biçimde tutarsız benlik algısı veya kimlik duyumu.

4. Kendine zarar verme olasılığı yüksek en az iki alanda dürtüsellik.

5. Yineleyen özkıyımla ilgili davranışlar, girişimler, göz korkutmalar.

6. Duygudurumda belirgin tepkiselliğe bağlı instabilite.

7. Kendini sürekli boşlukta hissetme.

8. Uygunsuz, yoğun öfke ya da öfkesini kontrol edememe.

9. Stresle ilişkili geçici paranoid düşünce veya ağır dissosiyatif semptomlar.

Histrionik kişilik bozukluğu

Hemen her alanda aşırı duygusallık ve ilgilenilme arayışı vardır. Görece olarak kadınlarda daha sık gözlenir. Yaygınlığı %2-3 olarak bilinmektedir.  

Aşağıdakilerden en az beşinin olması ile belirlidir:

1. İlgi odağı olmadığı durumlarda rahatsız olur.

2. Başkalarıyla iletişimi çoğu zaman uygunsuz bir şekilde cinsel yönden ayartıcı davranışlarla belirlidir.

3. Hızlı değişen ve yüzeysel kalan duygular sergiler.

4. İlgiyi çekmek için fiziksel görümünü kullanır.

5. Aşırı düzeyde başkalarını etkilemeye yönelik ve ayrıntıdan yoksun bir konuşma biçimi vardır.

6. Gösteriş yapar, yapmacık davranır ve duygularını aşırı bir abartı ile gösterir.

7. Telkine yatkındır, kolay etkilenir.

8. İlişkilerin olduğundan daha yakın olması gerektiğini düşünür.

Narsisistik kişilik bozukluğu

Üstünlük duygusu, beğenilme gereksinimi ve empati yapamama temel özellikleridir. Benlik saygıları kolay zedelenebilir. Yaygınlığı %2-6 olarak bilinmektedir. Bu tanıyı alanların %50-75’i erkektir.

Aşağıdakilerden en az beşinin olması ile belirlidir:

1. Kendisinin çok önemli olduğu duygusunu taşır.

2. Sınırsız başarı, güç, zeka, güzellik veya kusursuz sevgi düşlemleri üzerine kafa yorar.

3. Özel ve eşi bulunmaz birisi olduğuna ve ancak başka özel veya toplumsal durumu üstün kişilerin kendisini anlayabileceğine ya da ancak onlarla arkadaşlık edebileceğine inanır.

4. Çok beğenilmek ister.

5. Hak kazandığı duygusu vardır.

6. Kişilerarası ilişkileri kendi çıkarı için kullanır, amaçlarına ulaşmak için başkalarının zayıf taraflarını kullanır.

7. Empati yapamaz.

8. Çoğu zaman başkalarını kıskanır ya da başkalarının kendisini kıskandığını sanır.    

9. Küstah, kendini beğenmiş davranış ve tutumlar sergiler.

Çekingen kişilik bozukluğu

Toplumsal ketlenmenin, yetersizlik duygularının ve olumsuz değerlendirilmeye aşırı duyarlılığın olduğu sürekli örüntüdür. Yayınlığı %0.5-1 arasındadır. Cinsiyetler arasında eşit oranda görülür. Başkaları tarafından “utangaç”, “ürkek”, “yalnız” ve “kendi halinde” kişiler olarak tanımlanırlar.

Aşağıdakilerden en az dördünün olması ile belirlidir:

1. Eleştirilecek, beğenilmeyecek ya da dışlanacak olma korkusuyla kişiler arası ilişki gerektiren mesleki etkinliklerden kaçınır.

2. Sevildiğinden emin olmadıkça insanlarla ilişkiye girmek istemez.

3. Mahcup düşeceği, alay konusu olacağı korkusuyla yakın ilişkilerde tutukluk gösterir.

4. Toplumsal durumlarda eleştirileceği ya da dışlanacağı üzerine kafa yorar.

5. Yetersizlik duyguları yüzünden yeni kişilerle aynı ortamda bulunduğu durumlarda ketlenir.

6. Kendisini toplumsal yönden beceriksiz, kişisel olarak albenisi olmayan biri olarak görür.

7. Mahcup düşebileceğinden ötürü kişisel girişimlerde bulunmak ya da yeni etkinliklere katılmak istemez.

Bağımlı kişilik bozukluğu

Uysal ve yapışkan davranışa ve ayrılma korkusuna yol açacak biçimde, aşırı bir düzeyde kendisine bakılma gereksiniminin olduğu sürekli bir örüntüdür. Gerçek yaygınlığı bilinmiyor.

Aşağıdakilerden en az dördünün olması ile belirlidir:

1. Başkalarından bol miktarda öğüt ve destek almazsa gündelik kararlarını vermekte güçlük çeker.

2. Yaşamının çoğu alanında sorumluluk almak için başkalarına gereksinim duyar.

3. Desteğini yitireceği ya da kabul görmeyeceği korkusuyla başkaları ile aynı görüşü paylaşmadığını söylemekte zorluk çeker.

4. Tasarıları başlatma, kendi başına iş yapma zorluğu vardır.

5. Başkalarının bakım ve desteğini sağlamak için hoş olmayan şeyleri yapmayı isteyecek kadar aşırıya gider.

6. Kendine bakamayacağına ilişkin aşırı korku nedeniyle tek başına kaldığında kendisini rahatsız veya çaresiz hisseder.

7. Yakın bir ilişki sonlandığında bir bakım ve destek kaynağı olarak derhal başka bir ilişki arayışı içine girer.

8. Kendi kendine bakma durumunda bırakılacağı üzerine gerçekçi olmayan bir biçimde kafa yorar.

Obsesif-kompulsif kişilik bozukluğu

Düzenlilik, mükkemmelliyetçilik ve kontrol koyma üzerine aşırı kafa yormanın olduğu sürekli olduğu bir örüntüdür. “tip A” kişilik; hostilite, rekabetçilik, zamana karşı yarışmak gibi özellikleri ile örtüşür. Yüzde bir oranında ve daha çok erkeklerde görülür.

Aşağıdakilerden en az dördünün olması ile belirlidir:

1. Asıl amacı unutturacak şekilde ayrıntılar, kurallar, listeler, sıralama, organize etme ya da program yapma ile uğraşıp durur.

2. İşin bitmesini zorlaştıran mükemmelliyetçilik gösterir.

3. Etkinlik ve arkadaşlarından yoksun kalacak şekilde kendini işe adar.

4. Ahlak, doğruluk, değerler gibi konularda esneklik göstermez.

5. Özel bir değeri olmasa bile eski, değersiz şeyleri elden çıkaramaz.

6. Görev dağılımı yapmak ve başkaları ile birlikte çalışmak istemez.

7. Para harcama konusunda hem kendisine, hem de başkalarına karşı cimri davranır.